| 
             Göç  kavramı, insanların, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel  ve iklim koşulları nedenlerinden  dolayı  bulundukları  yerlerden ayrılarak başka  bir  yere  yerleşmesine  deniyor. 
            Ne  yazık  ki  bizim  ülkemizde  göçler  köyden  kente,  doğudan  batıya  oluyor. 
            Bir  de  beyin  göçü  var  tabi. 
            Bunların  başlıca nedenleri, köylünün  üretimde ki  sıkıntıları,  giderlerinin kazancının  önüne  geçmesidir.  
             Köylü  istediği  gibi    üretim  yapamaz  hale  getirilmiştir. Ekilen  ürüne  kota  sınırlaması  getirilmesi köylüyü  köyünden  soğutmuştur. 
            Köyler   köy  olmaktan çıkarıldı . 
            Adını bile  aldılar  elinden,köyler   artık  mahalle  oldu . 
            Köylerde ki  eğitime  gelecek  olursak, eğitimin  bitirilmiş  olması  hepimizin  malumudur. Köylerdeki  okul  binaları  yıkılmaya  terk  edilmiştir. Öğrenciler eğitimde “ taşımalı”  adlı  bir  sistemle  en yakın  kente  götürülüyor. Okul  binaları  harabeye  dönüyor, öğrenciler   okula  ulaşabilmek  için  bilmem  kaç  km  yol  gitmek  zorunda  bırakılıyor,  onca  öğretmen  atama  beklerken öğrenciler de öğretmen bekliyor. Gerisini  siz  düşünün. 
            Hayvancılığa  gelecek  olursak;  Sadece  et,  süt ,  yumurta  olarak değil  deri , yün,  kıl, kemik gibi şeylerden de  yararlanmak  gerekir. Ülkemiz  coğrafya  olarak da   hayvancılık  çeşidini  başarıyla  yapabilecek  potansiyele  sahiptir. .Küçükbaş  ve  büyükbaş  hayvancılığı, arıcılık ,  ipek  böcekçiliği, kümes  hayvancılığı, balıkçılık  yapılabilir. Ne  yazık ki      hayvan  ithal  edilmesiyle  büyükbaş  ve küçükbaş   hayvancılığın  önünün   kesilmesi  gibi  diğer  hayvancılık  türlerinin de yapılması engelleniyor. 
            Köylerde  üretim  bitmiş, eğitim  bitmiş, sosyal  hayat  sıfırlamış, .Ne yapsın  köylü  çareyi  kentlere  göç  etmekte  buluyor. Kentte  eğitim  sorunu  yaşamayacak, bir  iş  bulabilirse  iyi  kötü  belirli  bir  geliri  olacak,    sosyal  bir  yaşamı  olacak,  tabii”  kentin  taşı  toprağı  altındır “ diye kente  göç  ederek  bir çare üretmektedir. 
            Doğudan  batıya  dedik; 
            Orada da hemen  hemen  aynı  nedenlerden  dolayı  oluyor  göçler. 
            Doğuda iş  imkanı  çok  kısıtlı, sosyal  hayat  yok,  eğitim  desek  batıyla  kıyaslanamaz. 
            Göçlerin  en  çoğu kentleşme ,  sanayileşmeye  ve en  önemlisi  iş  istihdamına   bağlı  olarak büyük   kentlere  yapılıyor. 
            Doğu  ve  güneydoğu   da ki  terör  sorunu  da  insanların  bulundukları  bölgeden  göç  etmelerinde önemli bir nedendir. 
            Bir de beyin  göçü var : 
            Beyin  göçü çoğunlukla  gençlerde  oluyor.   Gençler  gelecek  ve  iş bulma   sıkıntısı , stresi  yaşıyor.  Buna  bağlı  olarak, iyi  eğitim  almış, bu  topraklarda  yetişmiş, ülkesine  yararlı olabilecek  gençler  işsizlik  sorunu  ve  hak  ettikleri  değeri  göremediklerini  düşündükleri  için  başka  ülkelere  yerleşmeyi  seçiyorlar..Olanağı   olan  hiç  zaman  kaybetmiyor. Olanağı   olmayan  ise  bunun  hayalini  kuruyor. 
            Göç  ülkenin  en  büyük  sorunlarından  biridir.  Göçler  köyden  kente , doğudan  batıya gerçekleşirken  hem  göç  alan  hem de  göç  veren  yerlerde  önemli  sorunlar  yaratıyor. Gerek  nüfus  dağılımında  gerekse  yapılan  yatırımlarda  ülke  genelinde  bölgeler arasında  eşitsizlik , dengesizlik   meydana  geliyor. Türkiye’nin  batı  bölgesi  sürekli  gelişirken  doğu  bölgesinde  gelişme   görünmüyor. Göçlerin  neden   olduğu  gecekondulaşma  kentlerin  yapısını  bozuyor..Göçlerle  birlikte farklı  kültürlerin  bir araya gelmesi   yer yer  kültür  çatışmasına  neden   oluyor. Bu  çatışmalar  insanların  kimlik  krizine  girmelerine  ve  psikolojik  sorunlar yaşamalarına  neden  oluyor. 
            Sonuç  olarak  bütün  bunların  ciddi  bir duyarlılıkla   incelenmesi  ve  sorunun kaynağından  çözülmesi  gereklidir. Her yere  eşit  hizmet  verilmeli,  insanları  göçe  zorunlu  bırakan  sorunlar  ortadan  kaldırılmalıdır. Bulundukları  bölgede  kalmaları  için  koşullar iyileştirilmeli  ve  özendirici çözümler  sunulmalıdır. 
            Ülkemizde  yetişen  kendi  çocuklarımızın  endişeleri  giderilmeli, kendilerini  güvende  hissetmeleri  için  ne  gerekiyorsa  yapılmalıdır. 
            Ülkemize  yerleşen    sığınmacılara  verilen  değer  önce  kendi  milletimize verilmelidir. 
             |