Beyaz Saray'da Trump-Zelenskiy zirvesi: Savaşı bitirmek istiyoruz

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

Devamı

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj

Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.

AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı

AKPINAR Mart 2017 Sayısı

Bir insanlık dersi...

Orhan SELEN

Devamı

Hava Durumu Bilgileri

Anket

Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler

Toplam Ziyaretçi : 32582045

Bugün Ziyaretçi : 10618

Aktif Ziyaretçiler : 10618

Üşüyen Duyguların Gölgesinde Yaşama Sevinci..!

Üşüyen duygularımızı ısıtmak için sığınırız içimizin derinliklerindeki sevgi ocaklarına.. Umutlarımızı kamçılarız bu korlar etrafında. Koru görmeyen gözlerin körlüğüne dalalet yansımaları izleriz gönül aynamızda. Biliyoruz aynalar yalan söylemez. Yalan söyleyen aynalar kırılgandır, yanıltır ve bunaltır. Gözümüzü budaktan esirgemeyiz, yeter ki budaklar acıtmasın, incitmesin, gözümüze batmasın. Umuda açılan kapıları bazen utanarak zorlanırız. Utangaçlığımız haya ve edeptendir. Edep ve haya zırhımız olduğu sürece ayrık otlarına aman vermeyiz sevgi tarlalarımızda. Yokluğumuzu aratmaz sevgimiz, umudu sararız sevgi yumaklarıyla. Çilekeşliğin sızısını hissederiz yüreğimizde. Acılarımıza tuz-biber ekerek.. Çile yumaklarıyla oynarız, içimizdeki çocuğun çığlıklarına kulak vererek.

Düş ayazlarında yalınayak umuda koştuğumuz anlarda kuşanırız en içten, en güzel duygularımızı. Şiirlerin gölgesinde mısralarımız kulak verdiğimiz an bir başka oluruz. İmgeler harekete geçer, duygular yoğunlaşır, hüzünler çöker böylesi anlarda. Zamanı çarmıha gersek de yıldıramaz bizi hiçbir şey. Zamanla yarışırız, zamanla güreşiriz, zamanla ölümüne düelloya gireriz. Sonunda ya zaman kazanır ya biz. Yine hep kazanmak isteriz. Zamana yenilmemek için sıfır hatalı umutlarımızı tohum gibi ekeriz nadasa bıraktığımız yürek toprağına. Bekleriz yeşersin, meyve versin diye.. Şiir yürekli insanları çağırırız yürek bahçemize. Rengarenk çiçekler içinde binbir türlü hayaller peşinde zamana direniriz hep. Zaman bizi alıkoymasın, zaman bizi hüsrana uğratmasın, zaman bizi alt etmesin diye..

Korkularımızdan köşe-bucak kaçtığımız günlerde Yüce Rabbe sığınıp tövbe kapılarına yakarırız. Günahlarımızdan sıyrılıp apak olmak özgürlüğünü tadarız. Vicdanımızla cüzdanımız arasında sıkışıp kalmaktansa özgür bırakırız kimi duygu ve düşüncelerimizi. Böyle yaptığımız anlarda hep vicdanımız kazanırdı. Elbet ki vicdanımız kazansın. Cüzdanımızı taşımaktan usandık. Cimrilik korkuluğunda cömertliğin kutsal suyuna banmak için az mı gayret ederdik. Alın-teri umutların, göz-nuru çile yumağına sarılıp koşar adım yeni umutların peşinde.. Evet, yeni umutları kovalardık.. Yeni umutlarla haşır-neşir içimizde filizlenen görkemli hülyaların önüne set çekmemek için koşardık koşabildiğimiz kadar. Nefesimiz bitinceye kadar.. Kan-ter içinde zirveye ulaştık mı tadını çıkartırdık özgürlüğün..!

Kalem-kağıda yemin ettiğimiz günler geride kaldı. Şimdi her şey sanallaştı. Daktilo bile tarihe karışsa da nostaljisi bile bize yeterdi. Ya bilgisayar..! Olmuyor efendiler olmuyor, kalem-kağıdın bize vermiş olduğu özgüvene hiçbir şeyi değişemezdik. Ama yıllar önce almıştı kalem-kağıdın yerini daktilo. Fakat ya bir de şu bilgisayara ne diyeceğiz. Bilgisayar çıktı mertlik bozulduk desek değil, biz hala özlüyoruz kalem-kağıdı ve daktiloyu. Yine de direniyoruz, zamanla yarışıyoruz, bilgisayarla da aramızı soğutmadan yazmaya devam ediyoruz. Bir başkadır kurşun kalem.. Bir başkadır tükenmez kalem.. Ah internet ah.. Ah telefon ah.. Nerede mektuplar.. Geçmişe dönüp dostlarınızla, ailelerinizle mektuplaştığınız günleri bir hatırlayın. Ya aşıkların hali.. Askerde çocuğunuz mu var ondan dörtgözle beklerdiniz mektup.. O sizden heyecan içinde beklerdi mektup.. Ya bir de gurbetteyseniz, yeni doğmuş çocuğunuzun avuç ve parmak izlerini taşıyan o hasret kokan mektuplar..

Hüzünlerimizin, umutlarımızın, duygularımızın derinliğinde yaşama sevincini tatmak için nasıl da boğuşurduk kendimizle. Kendi içimizde ateşler yakar ısıtırdık üşüyen hüzünlerimizi, umutlarımızı ve duygularımızı.. Yaşlandık mı ne..! Hiçbir şeyde tadı yok. Her şey naylon, her şey sanal, her şey nahoş.. Eskimeyen dostları özledik.. O eskimeyen dostluklar yıllanmış şarap tadı verirdi dudaklarımızda. Damak tadı deriz ya.. Öyle işte.. Aşklar bile sanallaştı.. Aşklar hurda çöplüğü gibi.. Cinselliğin adı aşk olalı beri aşkların da tadı yok.. İnsan bir kez aşık olur bin kez değil.. Ya şimdiki aşklar.. Buram buram cerehat kokuyor.. Ah o eski aşklar diyoruz..

Ekleyen: Muhsin AKIL

Tarih: 29.3.2015

İzlenme:

Yazdır:Yazdır


Eklenen Yorumlar

Muhsin AKIL Yazıları
Hepimiz engelliyiz!	Muhsin AKIL [ 8.4.2015 ] Devamı
Balıkesir’de Koruyucu Aile Dramı..!	Muhsin AKIL [ 23.2.2015 ] Devamı
İnadına Yaşamak…	Muhsin AKIL [ 9.2.2015 ] Devamı
Varlığımız ve yokluğumuz arasındaki ince çizgi..!	Muhsin AKIL [ 26.1.2015 ] Devamı
Yaşamak Özgürlüğün Tanrı’ya Açılan Kapısıdır..!	Muhsin AKIL [ 22.1.2015 ] Devamı
Dondurulmuş duygularım erimeye başladı..!	Muhsin AKIL [ 12.1.2015 ] Devamı
YENİDEN MERHABA	Muhsin AKIL [ 10.1.2015 ] Devamı
2023 bir sevdadır gönüllerde, bir şarkıdır dillerde..!	Muhsin AKIL [ 3.3.2014 ] Devamı
DUYGU VE DÜŞÜNCELRİMLE BİR TOHUM GİBİ DÜŞTÜM TOPRAĞA..!	Muhsin AKIL [ 19.2.2014 ] Devamı
İktidar-Cemaat çatışması üzerinden GERÇEKLERE derin bakış ve Türkiye’yi bekleyen tehlikeler..!	Muhsin AKIL [ 2.2.2014 ] Devamı
İki Aşktan Birisi Olan GAZETECİLİĞE İLK ADIM…	Muhsin AKIL [ 27.1.2014 ] Devamı
…VE İLK AŞK	Muhsin AKIL [ 19.1.2014 ] Devamı
Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?!	Muhsin AKIL [ 13.1.2014 ] Devamı
Türkiye’deki küresel operasyonun perde arkası..!	Muhsin AKIL [ 23.12.2013 ] Devamı
Ruhumuzda oluşan dalgalar üzerinde sörf yapmak..!	Muhsin AKIL [ 15.12.2013 ] Devamı
DEVLET ve MİLLET OLARAK NE ZAMAN ADAM OLACAĞIZ?!	Muhsin AKIL [ 24.11.2013 ] Devamı
İYİ Kİ VARSIN EFECE HABER	Muhsin AKIL [ 7.11.2013 ] Devamı
Yılan Deliği’nde ne işim var(?)..!	Muhsin AKIL [ 26.8.2013 ] Devamı
BEKLE ÇOCUĞUM GELİYORUM…	Muhsin AKIL [ 18.8.2013 ] Devamı
ANNEMİM ÜÇ SIRRI !...	Muhsin AKIL [ 11.8.2013 ] Devamı
ŞEHİTLER ÖLMEZ..!	Muhsin AKIL [ 5.8.2013 ] Devamı
Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem Millet)	Muhsin AKIL [ 29.7.2013 ] Devamı
Devlet ve Millet olarak tarihte ne idik ve bugün ne hale getirildik!..	Muhsin AKIL [ 22.7.2013 ] Devamı
Kendimizden utanmalıyız!..	Muhsin AKIL [ 15.7.2013 ] Devamı
İktidarın icraatlarına tarafsız ve objektif bakışım…	Muhsin AKIL [ 8.7.2013 ] Devamı
DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ TUTSAK ETMEYİN İÇİNİZDE	Muhsin AKIL [ 1.7.2013 ] Devamı
Gezi Parkı Eylemlerine Derin Bakış -3	Muhsin AKIL [ 23.6.2013 ] Devamı
Gezi Parkı Eylemlerine Derin Bakış - 2 -	Muhsin AKIL [ 17.6.2013 ] Devamı
GEZİ PARKI EYLEMLERİNE DERİN BAKIŞ..!	Muhsin AKIL [ 10.6.2013 ] Devamı
Ölüm ve Öte arasında ince bir çizgi üzerinde YAŞAMAK!	Muhsin AKIL [ 27.5.2013 ] Devamı
Evrende insan bir nokta ise...	Muhsin AKIL [ 20.5.2013 ] Devamı
Türkiye-Suriye SAVAŞI için düğmeye basıldı	Muhsin AKIL [ 13.5.2013 ] Devamı
İnanç ve amaç olmasaydı hayatın/(yaşamın) bir anlamı kalır mıydı?!	Muhsin AKIL [ 29.4.2013 ] Devamı
Bu Yazıma Başlık Bulamadım!	Muhsin AKIL [ 21.4.2013 ] Devamı
İnançsızlık Girdabında Çırpınan İnsanların Dünyevi Çağdaş Yaşam Tapınağı	Muhsin AKIL [ 15.4.2013 ] Devamı