Kilis bir zamanlar kültür ve sanat merkeziydi.
Şairi vardı, bestekarı vardı, ses sanatçısı vardı.
Vardı diyorum ama hala var.
Musiki Cemiyeti var.
Benim de üyesi olduğum Kilis Şairler ve Yazarlar Derneği var.
Merkezi Ankara’da olan, benim de üyesi olduğum Kilis Kültür Derneği’nin Kilis Şubesi var.
Ve bu oluşumlara omuz veren musiki ustaları, şairler, yazarlar, kültür insanları var.
Getirisi olmayan böyle gönül işleriyle severek ve sevdirerek uğraşırlar.
Günümüz Kilis’i, Ankara tarafından unutulmuş bir sınır kenti.
İlgilenilmediği için unutulmuş diyorum.
Bugün Kilis, nüfusunun neredeyse iki katına ulaşan sığınmacıyı barındırıyor.
Her kentin bir öyküsü, bir kimliği vardır.
Kilis’in ve Kilislinin öyküsü yazılsa, sanırım derin bir öykü çıkar ortaya.
Dilerim Kilis’in ve Kilislinin öyküsünü yazan bir araştırmacı çıkar.
X
Mayıs ve haziran aylarında, adıma imzalanmış 3 kitap geldi.
Sevinçle ve gururla aldım kitapları.
İkisi şiir kitabı, biri de tarihe tanıklık etmek için yazılmış ancak karmakarış gördüğüm bir kitap.
Şiir kitaplarından başlayayım;
İlki emekli eğitimci İrfan Yılmaz Aksoy’un, “Zeytin Ağacı” adını verdiği, zeytin ağacının piri kokulu bir şiir destesi.
Hece vezni ile yazılmış dörtlükler, maniler, duygu yüklenmiş Kilis şiirlerden oluşan 148 sayfalık bir yapıt.
2021 Nisan ayında Kent Ofset Tesislerinde basılmış.
Bir dörtlüğünde şöyle diyor sevgili İrfan;
“Dile beni / Gönülden dile beni / sıkça gelme seyrek gel / düşürme dile beni.”
Gönlüne sağlık İrfan Aksoy, okurun bol olsun.
İkinci şiir kitabı, Mustafa Alpaydın’ın.
“Düşler Durağı” adını verdiği şiirler yumağı bir kitap.
243 sayfadan oluşan “Düşler Durağı”, Kilis 7 Aralık Üniversitesi tarafından, üniversite matbaasında basılmış.
Sevgili Mustafa Alpaydın, Mayıs 2021 günü imzalayarak yolladı.
“Bir Dünya İstiyorum” başlığını verdiği şiirinden bir dörtlük;
“Süper güçler yıkılmış defterleri dürülmüş / Teröristler yok olmuş cehenneme sürülmüş / Şer devletler birliği dağılarak çözülmüş / Gençleri vurulmayan bir dünya istiyorum.”
Kim istemez ki.
Okuru bol olsun.
Üçüncü kitap Atilla Karataşlı’nın yazdığı, “Golan” adını verdiği, “yakın tarih – anı” diye format attığı ve imzalayıp bana gönderdiği 205 sayfalık kitap.
Ozan Yayıncılıkta basılmış
Ancak okuduktan sonra, bana bir şey vermediğini hissettim.
Ara vermeden, konu başlığı koymadan, dümdüz ve karmakarışık yazılmış bir kitap.
Belki benim anlayış eksikliğimdir diye düşündüm.
Golan’ın da okuru bol olsun…
|